Buluttan Small Talks'ın bu bölümünde Umur ile birlikteyiz. Buluttan'ın eski üyelerinden biri olan Umur'un bir meteoroloji mühendisi olarak hangi alanlarda çalıştığını, Buluttan'da neler yaptığını ve Buluttan'ın geleceğine nasıl baktığını kendi ağızından dinleyelim.
Gökmen: Evet Umur bey hoş geldin.
Umur: Hoş bulduk.
Gökmen: Nasılsın?
Umur: İyiyim sen nasılsın?
Gökmen: Vallahi biraz yorgun Cenevre'den geldik beraber biliyorsun, bir haftadır dünyanın en büyük meteoroloji fuarındaydık. Ama çok iyi oldu bence gittiğimiz, ne düşünüyoruz. Nasıl geçti sence?
Umur: Bence baya güzel bir fuar oldu. Birçok çözümler gördük. Kullanabileceğimiz özellikle kendi tutarlılığımızı artıracağımız. O yüzden faydalı olduğunu düşünüyorum, iyi oldu bence.
Gökmen: Biraz sanki doğru zamanı, doğru işi, doğru yoldan yaptığımızda ben en azından belli perspektiflerden teyit etme fırsatına sahip oldum. Sen de aynı hissiyatı yaşadın mı bilmiyorum. Çok fazla hava zekat şirketi yoktu aslında bizim gibi, daha çok donanımcılar vardı, daha farklı şirketler vardı. Rüzgar arkadan esiyor herhalde.
Umur: Evet ve vizyonumuzun ne kadar global ve geleceği gösteren bir vizyonla ilerlediğini gösterdi. Doğru yolda ilerlediğimizi görüyorum.
Gökmen: Tabii senin söylemen daha da önemli bunları. Çünkü sen meteoroloji perspektifine de bakıyorsun. Birçok vesileyle artık istatistiki modeller teknoloji perspektifiyle de bakıyorsun. Güzel, good to hear. Umur Dinç kimdir oradan başlayalım mı?
Umur: Umur Dinç kimdir? Umur Dinç, bir meteoroloji mühendisidir.
Gökmen: Bir meteoroloji mühendisinden fazlasıdır.
Umur: Evet fazlasıdır, lisansını meteoroloji mühendisliği, yüksek lisansını atmosfer bilimlerinde yapmıştır. Atmosferik modelleme üzerine çalışmıştır, enerjiye , makine öğrenmesine girmiştir belirli yönlerden. Birçok yandan hava kirliliğine de girmiştir belirli bir şekilde. Ama özellikle en çok kendini geliştirdiği alan da atmosferik modelleme olmuştur. Onun dışında hobi olaraktan da kamp yapmayı sever. Özellikle gezmeyi çok sever, dışarıya çıkmayı sever, bol bol gezmeyi sever hatta yani.
Yeni kültürler keşfetmeyi sever, yeni deneyimler keşfetmeyi sever. Öyle bir insandır.
Gökmen: Daha fazla üçüncü tekilde konuşmadan, aramızda yokmuş gibi tekrar sen- ben’e dönüyorum. Peki Umur’un yolu ben tabi gayet iyi hatırlıyorum, yanılmıyorsam mart ayıydı. Bizim ilk çalışmaya başladığımız bir buçuk sene oldu.
Umur: Evet, doğum günümde.
Gökmen: Evet, doğum günündü doğru. Özellikle başlangıcı değil de ya da nasıl başladığın değil de çünkü bir meteoroloji mühendisinin özellikle de atmosfer bilimlerinde master yapmış, enerjide tecrübesi olan birisinin Buluttan’la yolunun kesişmesi çok sürpriz değil.
Hatta hemen hemen az sayıda alternatiften enerji şirketlerini de düşündüğümüzde bir tanesi Buluttan. Ama ben şeyi merak ediyorum daha çok sen nasıl görüyorsun? Bir buçuk senede epey yol kat ettik gibi geliyor, böyle geriye dönüp baktığımda. Hem ekibin gücü, bireysel olarak herkesin gelişimi, nasıl görüyorsun bir buçuk senedeki gelişimi.
Umur: Ben baya bir gelişim görüyorum aslında. Eskiden baya küçük bir şirkettik aslında.
Şimdi dünyaya açılmaya az kalmış hatta hafiften açılmış, ürettikçe de vizyonunu çok geliştirebilmiş, insan kalitesini gittikçe artıran, önemli gelişmeler olan işportayı geliştiren bir şirket oluyor gittikçe. 2 sene sonrasını gözümde canlandırıyorum, daha farklı bir yerde bence çokta önemli bir yerde görüyorum.
Gökmen: İnşallah yani hem rüzgar arkadan esiyor, doğru zaman, doğru iş, doğru insanlar iyi bir şekilde iyi bir niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ve aslında en büyük gayemiz burada weather-wise transformasyona katkı sağlamak.
Yani burada en büyük amacımız değer katmak. Senin de özellikle değer kattığın şu anda üzerinde yoğunlukla çalıştığım birçok alanda çalışıyorsun ama yoğunlukla çalıştığın modelleme tarafında herhâlde Buluttan fiziksel dinamik modeller itibariyle senin de çok büyük emeğin sayesinde önemli bir noktaya gelmek üzere diye hissediyorum ben de değil mi? Özellikle uğraştığımız işler epey büyüdü.
Umur: Bence de, 1-2 sene sonra tutarlık konusunda, birçok konuda, her konuda hatta birçok firmanın üstüne çıkacağız. Yani dünyanın en iyi, en tutarlı 3 şirketine gireriz diye düşünüyorum.
Gökmen: Tabii bir de yani meteoroloji ve teknoloji nasıl istatistiki model ve fiziki model artık öpüştüyse ve her geçen gün istatistiki modelinin ağırlığı da artıyorsa bunun teknoloji tarafı var. Yani sadece data science değil, ürünsel tarafı var.
Yani bu meteorolojik imput’u actionable insight dediğimiz aslında firmaların karar alabileceği hale dönüştürmek. Örneğin kısa vade now casting’de bir firmanın bir yere operasyonunu etkileyecek bir uyarı var ise o uyarıya göre karar alabilmesi, aldırabilmemiz. Eğer uzun vadeli, orta vadeli bir plan yapılacaksa o plana yönelik alt yapının doğru ürün olarak ne sunulması. Eğer uzun vadeli bir fizibilite çalışılacaksa ona göre bir ürün kurgulanması.
Bir de herhalde sadece meteorolojik, en doğru, en precise output’u üretmekle de bitmiyor, biraz için ürünsel tarafını da sektörel hale getirmek gerekiyor diye düşünüyorum. O da dünyada biraz geriden gelen çağımıza göre diğer şirketleri de gördüğümüzde bizim de fena olmadığımız bir nokta gibi geliyor bana.
Enerjide mesela şu anda senin de yoğunlukla uğraştığın alanlardan bir tanesi, enerjide neredeyse 2 senelik bir şirketin şu anda dünyanın en büyük servis sağlayıcılarından daha iyi performans gösterdiği yerlerin bu kadar çoğunlukta olması herhalde büyük bir başarı. Ben bunun için sana da teşekkür etmek istiyorum, burada el birliği ile olağanüstü yol aldık diye düşünüyorum. Sen enerji sektörünü de bilen bir insansın ne düşünüyorsun bu çalışmayla ilgili?
Umur: Önümüzdeki özellikle planan geliştirmeler var. Yakında bence dünyanın en büyük, rakipsiz şirketi olmayı planlıyorum. Bekliyorum açıkcası ben.
Gökmen: Sürpriz olmaz değil mi? Dünyanın en tutarlı enerji tahminlerini veren şirket olmamız yakın zamanda.
Umur: Bence olmaz, bence birkaç önemli konuda, özellikle 2 konuda avantajımız var kafamda. O 2 avantajımızı da tam olarak devreye soktuğumuz anda bence enerjide biz birinci hale geleceğiz ve rakipsiz olacağımızı düşünüyorum.
Gökmen: Peki şimdi sen hem lisansını hem yüksek lisansını meteoroloji, atmosfer bilimlerinde yapmış birisisin. Türkiye'de çok sınırlı sayıda iş alanı var ve Türkiye'de çok sınırlı sayıda eğitim alanı var bu konuyla ilgili. Ne söylemek istersin? Buluttan’ı merak eden, burada neler yapıldığını merak eden yeni meteoroloji mühendislerine veya tecrübeli meteoroloji mühendislerine. Şimdi sen bu işin mutfağından gelen bir insansın.
Umur: Türkiye'de özel sektörde meteorolojinin bu kadar odak noktası olan Buluttan’dan başka bir şirket yok şu an. Her türlü ar-ge, meteorolojinin detayına inilen başka bir şirket yok, o yüzden ben olsam yani ben yeni mezun bir kişinin özellikle Buluttan’da çalışması o kişi için hem de Buluttan için çok iyi olur.
Gökmen: Yeni mezun, tecrübeli, kendine değer katmak isteyen, yaptığı işi değer katmak isteyen tüm aslında atmosfer bilimcileri Buluttan’a çağırıyoruz. Başvurmaya, kendilerini test etmeye diyelim. Havanız yerinizde olsun mu diyelim yine? Buluttan’a herkesi başvurmaya davet ediyoruz!