Buluttan Small Talks'ın bu bölümünde veri bilimci olan Melis Kılıç ile birlikteyiz. Melis'in Buluttan'dan önce ve Buluttan'da neler yaptığını, Hava Zekâsının geleceği hakkında neler düşündüğünü kendi ağızından dinleyelim.
Gökmen: Melis merhaba.
Melis: Merhaba.
Gökmen: Hoş geldin nasılsın?
Melis: lyiyim, sen nasılsın Gökmen?
Gökmen: Ben de çok iyiyim. Bugün keyifli kısa bir sohbet yapacağız seninle. Melis kimdir oradan başlayalım.
Melis: Ben aslında Boğaziçi işletme mezunuyum teknik bir backgroundtan gelmiyorum fakat sayılarla aram iyidir diyebiliriz. Başta dijital pazarlama alanında çalıştım. E-ticaret sektöründe. Daha sonra veri bilimine geçiş yaptım ve e-ticaret tarafında 2 yıl çalıştım. Daha sonra bir mobil oyun şirketinde yine veri bilimci olarak görev aldım. Şu anda da 7 aydır Buluttan’da çalışıyorum. Buluttan’da rüzgar ve güneş enerjisi üretimi tahminiyle ilgileniyorum genel olarak. Makine öğrenmesi modelleri kısmını yapıyorum.
Gökmen: Peki Boğaziçi işletmeden başlayan dijital pazarlamayla devam eden, daha sonrasında veri bilimine geçen yolculuk hava zekâsıyla, Buluttan ile nasıl kesişti? Ben tabi hatırlıyorum o süreci, sene başından başlayarak aslında o dönemde bizim iş sürecimizdi orayı da hatırlıyorum. Seninle tanışmamızı, devamında görüşmeleri ama senin gözünden nasıl oldu ve bundan sonrası için yani hem Buluttan’ı düşünerek hem de hava zekası alanını konular seni heyecanlandırıyor. Nasıl görüyorsun biraz onlardan da bahsedelim isterim.
Melis: Aslında Buluttan’la iş arama sürecinde tanıştım ve birazcık aslında etki yaratabileceğim ve etkimi görebileceğim bir şirkette yer almak istiyordum. Bunun için de startuplar aslında ideal oluyor ve Buluttan’la tanıştıktan sonra bir veri bilimci olarak business value yaratabileceğini fark ettim ve bu beni aslında çekti. Şu anda da gerçekten öyle yaptığımızı görebiliyorum. Çünkü enerji sektöründe direkt hani daha iyi tahmin daha iyi business value getiriyor ve öyle olduğu için aslında direkt işimizin çıktısını görebiliyoruz. Bu yönden güzel. Enerji sektörü benim için çok yeniydi. Meteorolojiyle ve enerjiyle tanıştım. Baya bilimsel bir alanda çalışıyoruz aslında o da heyecan verici.
Gökmen: Daha öncesinde bu arada meteorolojiyle, hava zekasıyla herhalde ilgin vatandaş seviyesinde diye tahmin ediyorum. Şu an nasıl görüyorsun içine girdikçe burada da çünkü bir dönüşüm, bir transformasyon, hatta paradigma değişimi yaşanıyor diyebiliriz. Fiziksel bugüne kadar gelen aslında 2010'a kadar çok yoğun bir şekilde gelen fiziksel modeller, dinamik modellerin üzerine artık istatistiki modellerin de hem verinin derinliğini hem çeşitliliğin artmasıyla beraber dahil olduğunu görüyoruz. Yavaş yavaş herhalde istatistiki modeller burada ağırlığını hissettirecek diye düşünüyorum. Çok heyecan verici görüyorum. Sen nasıl görüyorsun?
Melis: Aslında birçok sektör bu değişimi yaşıyor. Hani bir çok sektör yapay zekayla kendini geliştirmeye devam ediyor. Aynı şey burada da mevcut aynı paradigma değişimi. Bazı şirketler pure data science ile mesela benzer meteorolojik yöntemleri, meteorolojik parametreleri tahmin etmeye çalışıyorlar. Buluttan’daki güzel nokta bence meteorolojinin bilgi birikimiyle, o fiziksel modellerle yapay zekayı birleştirmesi, bu hibrit modelin ben çok iyi çalıştığını düşünüyorum. Çünkü machine learning yaparken de önemli olan şey data'nın kalitesi ve ne kadar iyi data alırsak aslında o kadar iyi tahmin yapabiliyoruz. Dolayısıyla o fiziksel modellerin çıktısı da bize iyi data’yı sağlıyor. Öyle olunca biz daha iyi tahmin yapabiliyoruz. Direkt bir sıfır önde başlamış oluyoruz aslında. O açıdan ben burada yapay zekayla meteorolojinin birleşmesini çok iyi buluyorum.
Gökmen: Tabi ne kadar neural network örneği ne kadar kuvvetli olursa olsun, ancak ürettiğin meteorolojik tahminden başlayarak , o kadar kuvvetlisin aslında. Meteorolojik tahmin kadar kuvvetlisin işte hatta teknik belki olacak biraz ama pearson korelasyonuna bakarsan rüzgar hızını bilmeden çok fazla da bir şey yapmak kolay değil. Peki Buluttan’ı nasıl görüyorsun? Son olarak oradan devam edeyim. Burada hem yeni bir alanda türkiye'de belli bir iddiayla neredeyse ilk defa çok iddialı da konuşmak istemiyorum ama en azından ilklerden birisi bu vizyonda, bu çapta, bu kabiliyette bir mücadeleye, bir serüvene başladık. Burada hem şirket kültürü olarak ekip olarak hem vizyon olarak hem de sektör olarak farklı bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bunu sen nasıl görüyorsun, nasıl hissediyorsun?
Melis: Yani çok niş bir alan. Türkiye’de de aslında çalışmaya başladık ama aynı zamanda da çok global bir alan. Çünkü hani Türkiye’de geçen aynı modeli başka bir yerde de çalıştırabiliriz, dünyanın her yerinde. Dolayısıyla bu anlamda hani çok scalable olduğunu düşünüyorum. Buluttan’ın sürecine 7 aydır tanık oldum ve hızla büyüyoruz aslında hem kişiler artıyor hem işte yurt dışından arkadaşlarımız katılıyor. Bir anda böyle global bir ekip olma yoluna girdik hemde yaptığımız şeylerin gelişmesini görebiliyorum aydan aya. Dolayısıyla böyle bir ekipte yer almak benim için heyecan verici. Böyle bir startupta yer almak güzel yani.
Gökmen: Ben de şu an sen söyleyince bir kez daha düşündüm, aslında Kanada'dan, Amerika'dan, İtalya'dan, Türkiye'nin farklı yerlerinden ve yakın zamanda Hindistan ve Arabistan'dan da aslında ekip Üyelerini düşündüğünde 1,5-2 senelik bir şirket için ekip toplantılarını ingilizce yapar hale gelmesi, farklı coğrafyaları, farklı kültürleri diversity inclusion kapsamına dahil etmeye çalışması ayrı bir mücadele. Umarım ondan da yüzümüzün akıyla meteoroloji kadar, iklim öğrenmesi kadar başarılı çıkarız. Çok teşekkürler Melis, ne söylemek istersin? Genelde havanız yerinde olsun diyoruz. Ya da bizi dinleyenlere, meteoroloji mühendislerine ,Buluttan’ı merak edenlere, burada neler yapıldığını öğrenmek isteyenlere ne söylemek istersin?
Melis: Buradaki ekip her zaman bir şeyler öğrenmeye açık ve aynı zamanda da bilgi vermeye de çok açık. İsteyen herkes istediği zaman sosyal medya kanallarından veya bize de ulaşarak bilgi alabilir.
Gökmen: Havanız yerinde olsun, Burcu’ya da buradan kamera arkasına selamlar olsun!
Melis: Selamlar!