İklim Direnci Nedir?
İklim direnci terimi, C.S. Hollings tarafından 1960'larda oluşturuldu. Ekosistemlerin dış değişikliklere ve streslere karşı direnme ve adapte olma kapasitesini tanımlayan bir kavram olarak ortaya atıldı. Ancak, iklim direnci 1990'larda küresel kuruluşlar ve politika yapıcılarından daha fazla ilgi görmeye başladığında, küresel ısınmanın önemi ve bu sorunla mücadele etmenin bir devlet önceliği haline gelmesi gerektiği fark edilmeye başlandı.
İklim değişimi günümüzün bir gerçeği ve her geçen gün bu gerçek hayatımızı hiç olmadığı kadar çok etkilemektedir. Bu etkileri minimuma düşürmek ve gerçekleşen dış etkilere adapte olmak için her alanda yapılan çalışmalara “iklim direnci” denilmektedir. İklim değişimin etikleriyle birlikte yaşanan hava olaylarının sıklığı ve tahribatı artmaktadır.
Değişen hava desenleri hava olaylarının tahmin edilebilirliği zorlaştırmaktadır. Sıcak hava dalgaları, deniz seviyesinde yükselme, şiddetli fırtınalar, sel, kuraklık ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi tehlikeler, iklim değişikliğinin bazı sonuçları olarak öngörülmektedir. Bazı kaynaklar iklim direncini şehir direnci ve insan direnci olarak iki alt başlıkta incelemeyi tercih eder.
İklim Direnci ile Dirençli Kentler
Dirençli Kentler, yaşam alanlarımızı daha çevre dostu hale getirmenin ve çevreye zarar vermeden doğal olarak inşa edildiği yerde adapte olan planlanmış bir altyapı sistemi aracılığıyla çevrelerine zarar vermeden adapte etmenin önemini tartışmak için kullanılan bir terimdir. Bu noktada önemli olan olgular şehrin yaşanabilecek doğal afetler dikkate alınarak tasarlanması ve bu tasarım esnasında çevreye minimum zarar verilmesidir.
Örneğin olası bir aşırı yağış durumunda kanalizasyonun taşıp sele sebep olmayacak şekilde tasarlanması adaptasyon sağlamaktadır. Bu tasarım yapılırken bölgenin yağış risk analizinin yapılması ve inşa aşamasında buna göre kullanılan malzeme miktarının optimize edilerek çevreye minimum zarar verilmesi dirençli kentlerde olması gereken bir başka özelliktir.
Dirençli Kentler İçin Uygulamalar
Dirençli kentler için yapılabilecek çok fazla uygulama var. Bu uygulamalara toplu taşımaya teşvikin için sefer sayılarının artırılması ve elektrikli araçların kullanılması, uygun olan binaların üzerine güneş panellerinin yapılması gibi örnekler verilebilir.
Fakat her kent için aynı planlama ve strateji geçerli olmayabilir. Özellikle hızla gelişen kentlerin, dirençli hale getirilmesi yeni gelişen kentlere göre çok daha karmaşık bir planlama gerektirebilir. Dirençli kent planlaması yapılırken, toplumun her kesiminin eşit bir şekilde faydalanması ve farklılıkların olmaması önceliklerden biri olarak görülebilir.
İklim Direnci ile Dirençli Bireyler
İklim değişikliği, tüm toplumların bulundukları bölgeye göre önce veya sonra karşılaşacakları küresel bir sorundur. Burada unutulmaması gereken zamandan bağımsız olarak her toplumun bu sorunla karşı karşıya kalacak olmasıdır. Bu farkındalığa sahip olan ve buna göre hareket eden bireyler aslında burada bahsedilen dirençli bireyler olarak tanımlanmaktadır.
Toplumların kolektif olarak yaşam tarzlarında yapacağı değişimlerin iklim değişikliğine karşı etkisi oldukça büyüktür. Tek kullanımlık ürünlerin kullanımının azaltılması, geri dönüştürmeye teşvik edilmesi gibi herkesin hayatında uygulayabileceği küçük farklılıklar dirençli bireyler olmak konusunda bir adımdır.
İklim Bir Dirençli Birey Olmak İçin
İklim direnci hakkında temel bilgilerin ne olduğunu artık bildiğinize göre bu bilgileri yayarak ya da yayılması destek olarak iklim dirençli bir toplum oluşturmaya katkı sağlayabilirsiniz.
Bu ve benzer konularla ilgileniyorsanız ve toplumunuzu daha dirençli ve sürdürülebilir hale getirmek istiyorsanız, Buluttan Blog yazılarını düzenli olarak kontrol edebilir ve gezegenimize nasıl yardımcı olabileceğimize dair daha fazla yol keşfedebilirsiniz.