Haziran 2023'te küresel sıcaklıklar rekor seviyelere ulaşmasından bu yana en sıcak Haziran ayı oldu. Bu endişe verici eğilim, Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin bildirdiği gibi, art arda 13 ay boyunca rekor kıran sıcaklıkların bir parçası. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 1,5°C eşiğinin bu tür ihlallerinin, iklim değişikliğiyle mücadelenin aciliyetini vurguladığı konusunda uyarıyor.
1,5°C eşiği: Neden önemli?
Paris Anlaşması kapsamında belirlenen 1,5°C eşiği, şiddetli iklim etkilerini önlemek için küresel sıcaklıklarda kabul edilebilir maksimum artışı temsil ediyor. Bu eşiğin geçici olarak aşılması, kalıcı iklim değişikliğinin göstergesi olmasa da, aşırı hava olaylarının artan sıklığının ve yoğunluğunun altını çiziyor.
Hava Durumu Modelleri ve Ekosistemler Üzerindeki Etkisi
Küresel ısınmanın mevcut seviyeleri halihazırda önemli iklim bozukluklarına neden oluyor:
- Sıcak hava dalgaları: Giderek daha yoğun ve sıklaşarak yaşanan sıcak hava dalgaları, yüksek ölüm oranlarına yol açıyor.
- Aşırı Hava Olayları: Şiddetli fırtınaların daha sık yaşanması, kuraklıklar ve yağış olaylarındaki artış.
- Deniz Seviyeleri ve Buzulların Erimesi: Deniz seviyesindeki artışın hızlanması ve kutuplardaki buzulların azalması.
Bu değişikliklerin hem kara hem de deniz ekosistemleri üzerinde derin etkileri var; deniz yüzeyi sıcaklıklarının artması, daha güçlü tropik kasırgalara neden olur ve deniz yaşamını etkiler.
Küresel sıcaklıklarda gözlenen anormallikler
Haziran 2023'te özellikle aşağıdaki bölgelerde önemli bölgesel sıcaklık artışları görüldü:
- Avrupa: Güneydoğu bölgeleri ve Türkiye.
- Kuzey Amerika: Doğu Kanada, batı Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika.
- Diğer Bölgeler: Brezilya, Kuzey Sibirya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Batı Antarktika.
Gelişmekte olan La Niña'ya rağmen, okyanus üzerindeki hava sıcaklıkları alışılmadık derecede yüksek ve iklim değişkenliğine daha da katkıda bulunmaya devam ediyor.
Gezegenimizi Neler Bekliyor?
Copernicus İklim Değişikliği Servisi Direktörü Carlo Buontempo'ya göre atmosfere ve okyanuslara sera gazlarının eklenmesinin durdurulması, daha fazla ısınmanın önlenmesi açısından hayati önem taşıyor. Mevcut eğilimler, önemli değişiklikler yapılmadığı sürece yeni rekorların kırılmaya devam edeceğini ve gezegenimiz üzerindeki etkinin daha da kötüleşeceğini gösteriyor.